floidereal
Değerli Üye
“İlim, eşyayı olduğu hâl üzere bilmek ve onu hakikate yaklaştırmaktır.”
— el-Bîrûnî, Tahkîk mâ li’l-Hind
“Toplumun doğası, insanın medeniyet kurma kabiliyetinde gizlidir.”
— İbn Haldûn, Mukaddime
Giriş
Birûnî, doğa bilimlerinden toplumsal yapıya kadar gözleme dayalı bir bilgi anlayışını savunur.
İbn Haldûn ise tarih içinde insan topluluklarının doğuşunu, gelişimini ve çöküşünü yasalarla açıklamaya çalışan ilk sosyologdur.
Birûnî’nin “ampirik bilimi”, Haldûn’un “tarihsel sosyolojisi” ile birleştiğinde insanın hem fiziksel hem kültürel gerçekliğini çözümleyen bir sentez ortaya çıkar.
1. Bilgi, Gözlem ve Toplum
Soru:
Bilimsel gözlem, toplumsal yapının yasalarını da açıklayabilir mi?
2. Tarih ve Determinizm
Sonuç
Birûnî, insanın bilgiyle evreni anlamasını; Haldûn ise insanın kendini tarih içinde anlamasını sağlar.
Biri bilimsel gözlemle, diğeri tarihsel sezgiyle insan toplumunu açıklamaya çalışır.
İkisi birlikte, sosyolojinin erken temellerini oluşturur.
— el-Bîrûnî, Tahkîk mâ li’l-Hind
“Toplumun doğası, insanın medeniyet kurma kabiliyetinde gizlidir.”
— İbn Haldûn, Mukaddime
Birûnî, doğa bilimlerinden toplumsal yapıya kadar gözleme dayalı bir bilgi anlayışını savunur.
İbn Haldûn ise tarih içinde insan topluluklarının doğuşunu, gelişimini ve çöküşünü yasalarla açıklamaya çalışan ilk sosyologdur.
Birûnî’nin “ampirik bilimi”, Haldûn’un “tarihsel sosyolojisi” ile birleştiğinde insanın hem fiziksel hem kültürel gerçekliğini çözümleyen bir sentez ortaya çıkar.
- Birûnî: Bilim, gözlem ve deneyle ilerler; insan doğanın bir parçasıdır.
- İbn Haldûn: Toplum da doğa gibi yasalarla işler; “asabiyet” toplumsal dayanışmanın motorudur.
Bilimsel gözlem, toplumsal yapının yasalarını da açıklayabilir mi?
- Birûnî: Tarih, kültürler arasındaki etkileşimi anlamak için bir laboratuvardır.
- Haldûn: Tarihsel olaylar, döngüsel bir düzen içinde tekrar eder.
Benzerlik: Her ikisi de insanın eylemlerini doğa yasalarına benzer bir düzen içinde kavramaya çalışır.
Birûnî, insanın bilgiyle evreni anlamasını; Haldûn ise insanın kendini tarih içinde anlamasını sağlar.
Biri bilimsel gözlemle, diğeri tarihsel sezgiyle insan toplumunu açıklamaya çalışır.
İkisi birlikte, sosyolojinin erken temellerini oluşturur.