• Forumdan selamlar!
    Fikirler paylaşıldıkça çoğalır, bilgi forumdan yayılır.
    Hemen aramıza katıl, farkını forumdan göster!

Çapraz Felsefî Okumalar Serisi #4: Auguste Comte ve Hallâc-ı Mansûr: Akıl ile Aşkın İki Ucu

“Bilmek, hâkim olmaktır.” — Auguste Comte
“Bilmek, yok olmaktır.” — Hallâc-ı Mansûr

🧩 I. Tarihsel Arka Plan​

AlanAuguste Comte (1798–1857)Hallâc-ı Mansûr (858–922)
Dönem19. yüzyıl Avrupa’sı – Bilim Devrimi sonrası9–10. yüzyıl Abbasi dönemi – Tasavvufun altın çağı
Zihinsel İklimRasyonalizm, sanayi devrimi, din eleştirisiMistik tecrübe, İslam düşüncesinde derin tevhid arayışı
Amaçİnsan bilgisini metafizikten kurtarmakİnsanı Tanrı ile birliğe erdirmek
SonuçPozitivizm – “Sadece gözlem ve deney bilgi verir”Vahdet-i Vücûd öncüsü – “Sadece hakikat aşkı varlığı anlamlandırır”

🧠 II. Comte’un Pozitivizmi: Akıl ve Düzenin Hakikati​

1. Bilginin üç hâli yasası​

Comte, insan düşüncesinin gelişimini üç aşamada açıklar:
  1. Teolojik dönem: İnsan doğayı tanrısal nedenlerle açıklar.
  2. Metafizik dönem: Soyut kavramlarla açıklama çabası (ruh, öz, idea).
  3. Pozitif dönem: Deney, gözlem ve akılcı yasalarla açıklama.
“Gerçek bilgi, olgularla sınırlıdır.” — Comte
Bu görüşle Comte, hem Tanrı’yı hem metafiziği bilgi alanının dışına iter.
Ona göre artık insanlık doğanın yasalarını Tanrı’ya başvurmadan anlama olgunluğuna ulaşmıştır.

2. Toplumun dini olarak “bilim”​

Comte, Tanrı’nın yerine “insanlık dini”ni (la religion de l’humanité) koyar.
Bilim, yeni kutsal güç; insanlık, yeni tanrısal değer olur.
Bu, modern seküler çağın en tipik önermesidir:
“Kurtuluş, inançta değil, ilerlemededir.”

3. Bilimsel insan anlayışı​

İnsanı, evrendeki düzenin bilinçli gözlemcisi olarak görür.
Aşk, sezgi ve mistik deneyim — tümü, bilimsel olmayan “hissî artıklardır.”
Comte için hakikat, ölçülebilen olguların toplamıdır.

🕊️ III. Hallâc-ı Mansûr’un Tevhid Felsefesi: Aşk ve Yokluğun Hakikati​

1. “Enel-Hak”: Varlığın merkezinde birlik​

Hallâc’ın ünlü sözü:
Enel-Hak — Ben Hakk’ım.”
Bu ifade bir “benlik iddiası” değil, benliğin yok oluşudur.
Mansûr, “ben” dediğinde aslında “ben yokum, yalnız O var” demektedir.
O, Tanrı ile insan arasındaki perdeyi ortadan kaldıran mistik tevhid tecrübesine ulaşmıştır.

2. Bilgi olarak aşk​

Comte’un bilgisi akıldan doğarken, Hallâc’ın bilgisi aşkın yakıcılığından doğar.
Mansûr, bilginin zihinde değil, kalpte doğduğuna inanır:
“Aşk, bilginin bittiği yerde başlar.”
Bu yüzden onun epistemolojisi “görmek” değil, “yanmak”tır.

3. İnsanın anlamı: Fena ve beka​

İnsanın amacı, bireyselliğini yitirmek (fena) ve ilahi hakikatte kalıcı olmaktır (beka).
Yani insan, Tanrı’ya kavuşarak “varlığını aşar.”
Comte’un “aklıyla büyüyen insanı”na karşılık, Hallâc “aşkıyla yok olan insan”ı anlatır.

🌗 IV. Epistemolojik Karşıtlık: Bilmek mi, Olmak mı?​

BoyutComte (Pozitivizm)Hallâc (Tasavvuf)
Bilginin KaynağıDuyu, gözlem, deneyİlahi sezgi (keşf), aşk
Hakikatin NiteliğiNesnel, ölçülebilir, yasaya bağlıSonsuz, sezgisel, birliğe ait
TanrıBilimsel alanın dışındaVarlığın özünde ve her zerrede
İnsanAkıl sahibi toplumsal varlıkTanrısal nefes taşıyan tecellî yeri
AmaçBilmek, kontrol etmekYok olmak, bir olmak
Bilim / AşkBilim: kurtuluşun yoluAşk: kurtuluşun ateşi
Comte “nesneyle özneyi ayırır”, Hallâc “özneyle nesneyi birleştirir.”
Birinde insan doğayı çözer, diğerinde insan doğaya çözülür.

🔮 V. Ortak Nokta: Düzen ve Hakikat Arayışı​

Yine de, görünürde tamamen zıt olmalarına rağmen, ikisi de hakikati sistemleştirmeye çalışır:
  • Comte için düzen, evrenin temel yasasıdır.
  • Hallâc için tevhid, varlığın iç düzenidir.
Yani:
Comte, evrende Tanrı olmadan bir düzen arar;
Hallâc, Tanrı’dan başka düzen olmadığını söyler.
Her ikisi de “birlik” peşindedir, ama yolları farklıdır:
  • Biri bilimsel birlik (doğa yasalarının birliği),
  • Diğeri ontolojik birlik (varlığın birliği).

⚛️ VI. Felsefi Yorum: Akıl ile Aşk Arasında​

Comte’un dünyası soğuktur: kesinlik, yasa, ölçü.
Hallâc’ın dünyası yakıcıdır: aşk, sezgi, vecd.
Comte, Tanrı’yı kaldırarak insanı merkeze koyar.
Hallâc, insanı kaldırarak Tanrı’yı merkeze koyar.
Yani iki uç noktada aynı şeyi yaparlar:
“Ben”i Tanrı’nın yerine ya da Tanrı’da eritmek.
Comte’un pozitivizmi insanı “Tanrı’nın yerini alan bir bilge”ye dönüştürür.
Hallâc’ın vahdeti ise insanı “Tanrı’ya aynalık eden bir âşık”a dönüştürür.

🌿 VII. Modern Yorum: Bilim ile Mistik Bilinç Arasında Köprü​

Bugün her iki yaklaşım da tek başına yeterli görülmez.
  • Salt bilim, anlam boşluğu yaratır.
  • Salt mistisizm, deneysel doğrulamadan yoksun kalabilir.
İnsanın bütünlüğü, her iki boyutu dengelediğinde ortaya çıkar.
Ruh ve akıl, mânâ ve madde, gözlem ve sezgi birlikte düşünülmelidir.
Comte’un “pozitif bilim”i, Hallâc’ın “pozitif aşkı” ile tamamlanır.
Birinde bilgi Tanrı’yı dışlar; diğerinde bilgi Tanrı’ya dönüşür.

🕊️ VIII. Sonuç: İki Yol, Tek Cevap Arayışı​

  • Comte: “Tanrı yoksa, insan ilerlemelidir.
  • Hallâc: “Tanrı varsa, insan yok olmalıdır.
Ama her ikisi de aynı soruya yanıt arar:
“İnsan nasıl hakikate ulaşır?”
Cevaplardan biri aklın yolunda, diğeri aşkın ateşinde gizlidir.
Ve belki de hakikat, bu iki yolun kesiştiği yerdedir:
“Ne sadece akıl, ne sadece aşk — ikisinin birleştiği ışık.”

💬 Tartışmaya Açık Sorular

  1. Bilim, Tanrı fikrini dışladığında insan ruhunun yerini ne doldurur?
  2. Hallâc’ın “ben yokum” öğretisi, modern egosantrik insana ne söyler?
  3. Comte’un düzen anlayışı, Hallâc’ın tevhid kavramının seküler izdüşümü sayılabilir mi?
  4. Gerçek bilgelik: Bilmek mi, yanmak mı?

“Hakikat, akılla ölçüldüğünde sınırlanır;
Aşkla ölçüldüğünde sonsuzlaşır.”
Anonim Sufi Sözü
“Bilim, bilinmeyeni açıklamak için vardır;
Aşk, bilinenin ötesine geçmek için.”
 
Son düzenleme:
Geri
Üst